Baş Başa Vermek
-
iki veya daha çok kimse bir kenara çekilip konuşmak
-
"Ayakaltı olmayan bir yer bul da baş başa oturalım."
(Refik Halit Karay)
-
"Kızı, kendi yaşları ile baş başa bırakmak var."
(Memduh Şevket Esendal)
-
"Odanın kapısını sürmeleyip kitaplarımla baş başa kalmak saatini dört gözle beklerdim."
(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
"Keyfimizce yaşamamıza mâni olur, baş başa olmamızı tercih ederim."
(Refik Halit Karay)
-
dayanışmak
Kelime Anlamı Kaynağı : Türk Dil Kurumu (TDK) Güncel Türkçe Sözlüğü
Şunlara da göz atmak isteyebilirsiniz: